Amerika Hakkındaki Düşüncelerim
Amerika'ya gelmeden önce burada ne yenir, ne içilir, ne bileyim insanların birbirlerine olan iletişimleri nasıldır ya da neden insanlar Amerika'yı bu kadar çok seviyor ve istiyor diyerek yaptığım bir araştırma sonucunda bayağı şeye denk geldim ve geldikten sonra da yaşadım. Yüzde yüz bildiğinizden eminim fakat bana ilginç gelen ve dikkatimi çeken şeyler oldu ve paylaşmak istedim.
Bayrağa önemli bir vurgu yapmak isterim...
Bizim Turk Bayragimiz akan sehit kanlari ve hilal yildizi temsil ederken cok saygi duydugum tum incelikleri ile yazilan MEHMET AKIF ERSOY marsindan sonra bzim bayragimiz daha da onem kazanmis ve Turkluk simgesi olmus. Kac yasindayim ama hala bayragimiza bakarken bir cok ani depresir. Yasamadim tabi ki o savas yillarini ama tarih derslerindeki cok sevgili Şükrü hocamin betimlemesi ve surekli bayragimiza vurgu yapmasi ile tarih dersleri benim icin bir canlandirma oyunu gibiydi hep. Kimbilir belki de bu yuzdendir bayragimizi her gordugumde icimin bir tuhaf olmasi. Neyse neden bahsediyordum nereden nereye geldim:)
Amerika bayragi yapilan bir yarisma sonucunda Lise ogrencisi tarafindan tasarlanmis...
Inanabiliyor musunuz?
Ne buyuk gurur ne buyuk seref bence. Ilk bayrak tasarimi 13 yildiz ve 13 cizgi yani yildiz ve cizgiler somurgeden kurtulan kolonileri gosterirken gunumuzde Amerika bayraginin tam tamina 27 adet farkli bir kombinasyona sahipmis. Suan hali hazirda kullanilan bayrak detaylarinde ise 50 yildiz suan gunumuz Amerikasini olusturan 50 eyaleti temsil ediyormus...
İnsanlarin Giyimleri
İşte buna cok imrendim diyebilirim. Herkes o kadar ozgur ve ozguvenli ki herseyi giyip kendilerine yakistirabiliyorlar. Kimse ayy bu ne giymis diye bakmiyor ya da herkes o kadar ozgur ki bu ozgurluge cok vurgu yapmak istiyorum cunku Turkiye'mizde hicbir kadin ozgur degil bence! Ne kadar ünlü olursan ol ne kadar korunaklı bir mahalle bir semtte de yaşasan maalesef kaçınılmaz sonlar biz hep kadınlarımızın basına gelıyor ahh!! Bu haberler cok acıtıyor canımı. Bu eylemi yapan adama savunma hakkı verdıgınızde ıse dıyor kı etek gıymıstı, sort gıymıstı tahrık oldum sen kahrol be lanet!
Burada insanlar daha da fazlasını giyiniyor hatta hiç giyinmeyenler bile var kadınlar sütyen bile takmıyor. O kadar güzeller ki gururla yuruyorlar gecenin bilmem kaçında dekolteli elbiseler ile metroya binip evlerine ya da istedikleri yerlere gıdebiliyorlar ahh ne buyuk rahatlık!!! O kadar çok imrendım o kadar çok hosuma gitti ki size anlatamam.
Neyse kanayan yaramı deştim sizleri de üzdüm farkındayım, affola ama fark, medeniyet cok onemli bir şey. Burada da Türkiye gibi her kesimden insan var. Medeniyet uyulması gereken cok onemlı bir kural olması gerekir. Biz olan medeniyetimizi kaybettik hala medeniyeti savunan 3-5 kişi de bir çok çirkin sebeplerle öldürüyoruz. Konumuzdan çok cıktık burada kilolusu, zayıfı, yaşlısı, genci her istediğini giyebiliyor.
Şişman bir kadın croptop ve tayt ile geziyordu bravo dedim helal sana koca yürekli kadın:)
Yaşlı bir teyze (70-75 yaşındaydı bence) kırmızı mini bir elbise ile ayagında güzel bir sandaletle Time Square'de geziyordu. Bunun gibi daha bir çok örnek verebilirim ama inanıyorum ki beni anladınız. Özlediğim görüntüleri sizlere aktarmak istedim.
Yeme-İçme
Ön Bilgi, eğer bir Amerika'lı gibi yerseniz sanırım cok değil en fazla 1.5 ay sonra malum kilonuza bir 5-7 kg ekleyin derim. Amerika da herşey fast food üzerine kurulu yani size verdiği mesaj şu bence "yaşamak için yemek" İlk seferde her yeri kesfetmek adına birşeylere göz yumuyorsunuz fakat daha sonrasında duzenlı beslenme moduna girerseniz korkmayın size hiç birşey olmaz :)
Benim için olmazsa olmaz nedir diye düşündüğüm de beyaz peynir ve zeytin gelir sizin için öyle mi bilemem ama ben onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Kahvaltı kültürü çok fazla olmayan bir ülke için bunların bulmam zor oldu tabii. Türkiye'deki peynirlere benzeyen tek peynir yunan peynirleri ve Mediterranean zeytin bir de yanına domates ve salatalık tamamdır benim için.
Sabah günayddınnn! demeden hemen önce demlenmiş bir filtre kahve insanları daha mutlu ettiğine inanılıyor... Burada kahve kültürü çok gelişmiş bir çok farklı isimlerde kendi alanında nam salmıs olan bir çok kahve işletmesi var. Zaten bunun en büyük ispatı "Starbucks" bu ülke de doğmuş... Fakat benim tercihimi merak ederseniz eğer, ben en çok "BlueBottleCoffee" kahvelerini çok sevdim cok fazla şubesi yok fakat bulduğunuz yerde hemen Cold Blue için derim:) Burada sunu da eklemek isterdim adımı verin %15 indirim kazanın hahaahh ama şimdilik indirimsiz.. Olur da yolunuz buraya düşerse bana yazabilirsiniz söz size ısmarlarım!
Maalesef domuz eti sürecine de değineceğim, neden derseniz ben sevmiyorum günah olmasından değil. Günah olmayan neyi yapmıyoruz ki? Bilmiyorum kendi dışkısını yiyen ya da pis bir hayvanın eti bana ne yararı olabilir diye düşünüyorum. Üstelik o kadar yağlı ki! Eminimki güzel bir tadı vardır. Sevenlere de yiyenlere de saygım sonsuz ama ben hiç denemeyi düşünmüyorum. Diyeceğim o ki burada herşey de var o yüzden bayağı menülere hasta gibi bakıp inceliyorum ona göre seçim yapıyorum.
Marketlerde herşey soyulmus, tane tane yada yıkanmış bir şekilde satılıyor. Sizin ekstra yemek yapmak ya da salata, meyve ve sebze gibi ürünleri yıkamanıza gerek yok. Bu da insanlar için büyük kolaylık hele ki çalışan bir bireyseniz değmeyin keyfinize.
Ben ki bu yaşıma kadar sarımsak ve soğan asla sevmeyen ve yemeyen biri olarak hele ki elde bıraktığı kokusunun saatlerce geçmemesini de düşünürsek onların bile istenilen sekilde doğranışı, sarımsakların tek tek ayıklanmışı süper bir buluş :) "Bizde de var abartma" der gibisiniz evet var ama inanın buradakiler daha sağlıklı ve dondurulmamış.
Pretzel, çubuk kraker tarzında birşey var. Aslında size daha da güzel bir örnek vermem gerekir ise, rize de buna kel simit denir yediniz mi daha önce bilmiyorum ama simitin susamsızı :) Amerika'nın kültüründe cok önemli bir yeri olduğunu ileteyim de burda dursun. Çok acıktıysanız ve oturup yemek yiyecek vaktiniz yoksa alarak yolda yürürken ağzınıza atabileceğiniz minik tatlı atıştırmalık.
Bagel off! çok güzel birşey yuvarlak donut düşünün onun ekmek versiyonu ve bir sürü çeşidi var sabah kahvaltılarında ısıttığınız da mükemmel oluyor üzerine bir de peanut butter ve böğürtlen reçeli de sürdünüz mü? Afiyet olsun...
Türkiye'de doğup büyüyen biri olarak burada alışılmışın dışında o kadar çok şey var ki: mesela kek yapmak için tüm malzemeleri aldım tek bir eksikle "vanilya" ne kadar basit birşey değil mi? Bence de. Fakat gezmediğim aramadığım yer kalmadı ama sonunda çok sevgili Sevinç bana toz olmadığını ve sıvı olduğunu söyledi hahahah cahilliğime bir yenisini daha eklemiştim :) Peki yaptım mı? Tabii ki yaptımmm kokusu geldi miii?? Sanırım yaptığım şeyleri insanlarla paylaşmak çok hoşuma gidiyor özellikle sevgili eşim Yağız bana hep puan verir :)
Tatlı süreçlerine hiiiç girmek istemedim ama bir tatlı aşığı olarak(??) ama bir dakika!!! kim elinin tersiyle iter bir dondurmayı ya da sorarım size kim hayır der bir kahve yanında tiramisu tabağına, hele yeni kabaran taa uzaklardan gelen şişko muffine he kimm? Eğer "ben" diyen olursa şapka çıkarırım önünde. Burada en sevdiğim şeylerden bir tane tatlıların gerçekten büyük olması :) Ne yapayım seviyorum kahrolası minik hain atıştırmalıkları.
Bir filmde izlemiştim. Kız önce tatlısını sonra yemeğini yiyordu. Neden dediklerinde ya tatlı mı yemeden ölürsem diye korkuyorum demişti. Heh! İşte çok da haklı değil mi?
Mesela benim için burada yediğim magnolia, dondurma, chesecake, cupcake hele rengarenk katmanları ile yapılan gökkuşağı pastası hepsi o kadar güzel ki... Sadece çok şekerli. Biz 1 ölçek koyarken, sanırım Amerika'lılar 3 ölçek koyuyorlar.
Son olarak insan ilişkileri ;
Çoğu insan vurdumduymaz, nasıl yani? Yani yolda düşüp bayılsan bakmaz, düşsen kaldırmaz, gülsen gülmez gibi tarzda insanlar. Onlara da kızamıyorum çünkü Amerika çok güzel bir ülke olmakla kalmayıp bir çok kötülüğün de perde arkadasında devam eden bir süreci işletiyor. Yoğun bir çalışma temposu bir yerlere yetişme telaşı bir çok sebep.
Neyse... Gelelim kalan kısma...
Ahh o kısım çok tatlı selam verir, gülümser, yardımcı olur bir konuda destek istersen seni tanımadığı halde severek ve mutlu bir sekilde sana destek olur.
Türk insanı ile kıyaslarsam eğer bizlerden daha çok saygılılar birbirlerine bu açık ve net. Türk insanı eleştiriye kapalıdır, kendini en mükemmel en iyisi görür ve asla geliştirmeye izin vermez. En önemlisi trafikte sarı yandığında kornaya asılırız "Hadisene geç!" diye ama burada adımını yola attığın zaman karşıdaki araç ne olursa olsun araç durur ve geçmeni bekler. Ahh... Ne büyük medeniyet!
Doğaya olan sorumlulukları da bir o kadar güzel Central Park, o kadar büyük ki ve bir o kadar da temiz ki anlatamam size... Bizim ülkemiz de böyle büyük bir park olsa sizce temiz ve güvenilir olur muydu?
Bak yine dönüp dolaşıp güvene getirdim olayı...
Hıncal Uluç bir yazısında "ben New York'ta yaşayamam, çok vurdumduymaz insanları var" demiş. Peki ya kime göre neye göre?
İnsan eleştirmek çok kolay peki ya o iyi insanların suçu ne? Balık baştan kokar diyerek devamını getirmek bana göre bir genelleme biçimi değil ben böyle düşünmüyorum. Kendimden örnek vermem gerekirse mütiş bir dil bilgim yok gerçekten sıfır ingilizce ile geldim ve ben bildiğim 3-5 kelime ile dil bilmediğimi anlatıyorum tek başıma alışveriş yaparken yeni dil öğreniyorum dediğimde bana daha samimi ve yavaş tane tane işaret diline geçiyorlar. Bu insanların neresi yobaz?
Evet korktuğum nokta şu çok fazla evsiz var. Bu insanlara dik dik bakmazsan,aşalar gibi alay edici sözler söylemezsen onlar bile zararsız tabi ki yanlarından geçerken ben de korkuyorum ama inanın neden öyle olduklarını bilmiyoruz? yine işte ön yargı!!
Türk gelenek ve görenekleri ile yetişmiş büyümüş bir insansan ve kendini geliştirmeye ya da bir adım öne taşımayı istemezsen her ülkede yok mu bu tarz kötü insanlar? Yapmayın Allah aşkına...
İstanbul, Antep, Diyarbakır gibi bir çok ilde kim düşene destekçi ?
Suriye, Afgan derken hangi Türk vurdumduymaz olmadı :)
Sizlere sevgiler.
Merve Nizipli